Nesne ilişkileri, klasik psikanalizde, başka bir insana yönelik duygusal bağ demektir. Başkalarıyla (örneğin anneyle, bakıcıyla, vb.) anlamlı bireylerarası ilişkiler kurabilme yetisini de kapsayacak şekilde yeni psikanalizciler tarafından genişletilmiştir. Depresyonda olan iki insanın insanlarla olan ilişkileri farklı olabilir. Bu farklılıkları bulmak için nesne ilişkileri teorisyenleri gelişimsel hatalara bakmayı öngörmüşlerdir. Mesela bir çocuğa ahlak kurallarının ne demek olduğu sorulduğunda, ahlak kurallarının kötü sonuçlardan kaçınmak olduğunu söyler ve bu tepki onun ahlak kuralları hakkındaki bilişini gösterir. Sosyal biliş, ahlaki kuralları bilip uyma, sosyal normların farkında olma demektir. Mesela hırsızlık yapmanın ya da adam öldürmenin yanlış olduğu bilincinin olmasıdır.
Yetişkinlikteki farklılıkların gelişimsel farklılıkları yansıttıkları düşünülmektedir. Mesela kişilik bozuklukları bulunan kişilerin nesne ilişkilerinin gelişimleri oldukça düşüktür. İnsanlarla ilişkilerinde zorluklar yaşayan bu tür insanların normal erken gelişim dönemlerindeki hataların sonucu oluştuğu düşünülmektedir. Normal insanlar ile kişilik bozukluğu olan insanların gelişimindeki farklılıkları ortaya çıkarmak için çocukluktaki ve ergenlikteki nesne ilişkilerinin ve sosyal bilişin gelişimsel farklılıklarına bakmak gerekmektedir.
Bu makalede, çocukluktaki ve ergenlikteki nesne ilişkileri ve sosyal bilişin gelişimsel farklılıklarını araştırmak için iki çalışma yapılmıştır. Bunlardan biri 2. ve 5. Sınıfa giden çocuklarla yapılmış, diğeri ise 9. ve 12. Sınıfa giden ergenlerde yapılmıştır. Birinci çalışmada çocukların Tematik Algı Testine verdikleri cevapları kullanarak nesne ilişkilerindeki farklılıklar karşılaştırılmıştır. Nesne ilişkileri kavramının ilkokul çağlarında gelişmeye başladığı bu çalışmayla açık bir şekilde gösterilmiştir. 5. sınıfa giden çocuklarda; insanların öznel deneyimleriyle gerçek bakış noktaları arasında farkı ayırt edebilme yeteneklerinde, kişiler arası ilişkilerde beklentilerinin mantıklı olmasında ve sosyal dünyadaki davranışların ve duyguların sebeplerini anlamada 2. Sınıfa giden çocuklara göre çok daha iyi oldukları gözlenmiştir. Fakat sosyal dünyaya uyumlulukları arasında önemli bir fark yoktur. Ayrıca cinsiyetler arası önemli bir farklılığa da rastlanmamıştır. Tematik Algı Testi’nin kullanılmasıyla bu çalışmada çıkan sonuçların geçerliliği yüksek olması sağlanmıştır. İkinci çalışmada 9. ve 12. Sınıfa giden lise öğrencileriyle yapılmış ve bu çalışmada da ergenlerin Tematik Algı Testi’ ne verdikleri tepkilerinden ve kişiler arası ilişkileri kendi deneyimlerine göre değerlendirmelerini istendiği görüşmeden yararlanılarak nesne ilişkilerindeki farklılıklar bulunmuştur. Tematik Algı Testi ve kişisel görüşmelerdeki sonuçlara bakıldığında son sınıfa giden kişilerin nesne ilişkilerinin ve sosyal bilişlerinin 9. sınıfa giden kişilere göre daha yüksek olduğu gözlenmiştir. Yani insanların öznel deneyimleriyle gerçek bakış noktaları arasında farkı ayırt edebilme yetenekleri, kişiler arası ilişkilerde beklentilerinin mantıklı olması ve sosyal dünyadaki davranışların ve duyguların sebeplerini anlamada daha gelişmiş oldukları görülmüştür.
Genel olarak sonuçlara baktığımızda, nesne ilişkilerinin preödipal dönemin hemen ardından gelişmeye başladığı ortaya konmuştur. Yaş ilerledikçe nesne ilişkileri ve sosyal biliş seviyesi artmaktadır. Aradaki 2 yaşın bile nesne ilişkileri ve sosyal bilişin gelişmesindeki kişiler arası farklılıkları etkilediği ispatlanmıştır. Bu çalışmada kullanılan Tematik Algı Testi ve kişisel görüşme çalışmayı geçerli kılmıştır ve uygulamaları kullanarak insanların çocukluktaki ve ergenlikteki sosyal işlevlerinin arasındaki ilişkiyi açıklamakta önemli araçlar olduğu görülmüştür.
Referans:
Westen, D., Klepser J., Ruffins, S. A., Silverman, M., Lifton, N., & Boekamp, J. (1991). Object relations in childhood and adolescence: The development of working representations. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 59, 400-409.
Makaleyi özetleyen: İlkay Azak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder