Empati, kişinin kendini bir başkasının yerine koyabilmesi, onun düşüncelerini ve duygularını kendininmiş gibi hissedebilmesidir. Empatinin ilk tanımı psikoloji alanında 1897’de Theodor Lips tarafından yapılmıştır.
Eşduyumdan bahsederken birçok bileşenlerden bahsetmek gerekir. Örneğin eşduyumun oluşabilmesi için iki kişi arasında etkileşimin olması gerekir. Bu anlamda eşduyumun intrapsişik ve kişiler arası bileşenlerinden bahsedebiliriz. Zamanla psikoterapi yöntemleri ve yaklaşımlarında olan değişiklik sonucu empatinin tanımında da farklı yönler ortaya konulmuştur. Heinz Kohut’un geliştirdiği kendilik psikolojisi teorisi empatinin tanımını yeniden ortaya koymuş ve soyut-klinik olarak iki biçimde tanımlamıştır. Eşduyumun soyut anlamda tanımlanması dolaylı gözlemi (vicorious introspection) içerir. Yani kişi bir başkasının durumunu ancak kendi iç dünyasındaki benzer bir olayı gözlemleyerek anlayabilir ve empati sergileyebilir. Klinik açıdan eşduyum başkasının yaşadıklarını hissedebilme ve düşünebilme kapasitesidir. Kendilik psikolojisi terapilerinde eşduyum oldukça önemli bir yer tutar.
Referans:
Karacan, E, İşcan, C, Şahnur Ş. (1998). Klinik terapi sürecinin kendilik psikolojisi açısından değerlendirilmesi: Bir ergen olgu sunumu. Klinik Psikiyatri, 1, 51-55.
Makale özetleyen: Funda Kaçar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder