Lilypie Trying to Conceive Event tickers

25 Ekim 2010 Pazartesi

Makale Özeti:Depresyonda Bilişsel Terapi

Kognitif terapi, 1960'larda Aaron Beck'in depresyon üzerindeki araştırmaları sonucu başlamıştır. Aaron Beck, çalışmalarına genel psikanaliz tedavisini inceleyerek başlamıştır. Freud’un öfkenin benlik üzerine döndürülmesi şeklindeki teorisini incelemiştir. Bu araştırmaları sonucu bilişsel süreçlerde olumsuzluklar olduğunu görmüştür ve depresyon tedavisinde kendi teorisini geliştirmiştir.
Depresyonun bilişsel kuramının 3 öğesi vardır. Bunlar; bilişsel üçlü, şemalar ve bilişsel hatalardır.
Beck, iki önemli kişilik türünden bahsetmiştir. Bunlardan ilki sosyal bağımlılık, diğeri de otonomidir. Sosyal bağımlılık, kişilik türünde depresyon ilişkilerin bozulmasından sonra ortaya çıkar. Otonomide ise, kişiler istedikleri bir amaca ulaşamadıkları zaman depresyon görülür.
Bir kişinin bir olaya karşı duygusu ve davranışı, o olayı nasıl anladığına ve onu nasıl yorumladığına göre değişir. Bilişsel terapi, duygu ve davranışta bilişsel süreçlerin rolüne önem verir.
Beck’in bilişsel modeli, depresyonun, kişinin kendi yaşantısını olumsuz olarak algılamasından kaynaklandığını söyler. Beck; kişinin kendisi, dünya ve gelecek hakkında olumsuz düşünceleri alarak, bunu ‘olumsuz üçlü’ şeklinde belirtmiştir. Bu kişiler, kendilerini sürekli başarısız bulurlar; dünyalarını algılama biçimleri hep negatif yöndedir, çevrelerinde iyi hiçbir şey yoktur; gelecekleri için de hiçbir iyi düşünceye sahip değildirler, yarın sadece her şey daha kötü olacak diye düşünürler.
Ayrıca Beck’in ‘olumsuz düşünceler’ olarak tanımladığı, kendiliğinden ve çok hızlı bir şekilde ortaya çıkan düşünceler de teorinin içinde yer almaktadır. Bunların çoğu, belirgin olmayan ve kişilerin isteyerek aklına getirmediği türde düşüncelerdir. Bu düşünceler ne kadar mantıksız olursa olsun, onlara tam olarak inanılır ve akla gelmesini engellemek çok zordur.
Beck’in teoriye dâhil ettiği diğer bir kavram da bilişsel çarpıtmalardır. Bunları 6 alt başlık altında toplamıştır: seçici soyutlama, keyfi yordama, aşırı genelleme, kişiselleştirme, kutuplaşmış düşünme ve büyütme, abartma ve küçültme.
Beck’in teorisinde bahsettiği diğer bir konu da bilişsel şemalardır. Bu bilişsel şemalar, depresyonda olan kişinin düşüncelerini olumsuz yönde etkiler. Bu düşüncelerin, kişilerin erken yaşantılarında etraflarındaki insanlarla olan ilişkilerini belirleyen kurallar aracılığıyla öğrenildiği düşünülmektedir. Bu şemalara örnek olarak, ‘’Mutlu olabilmem için, üzerime aldığım her işte başarılı olmalıyım’’ ya da ‘’Eğer hata yaparsam bu benim yetersizliğim anlamına gelir’’ gibi düşünceler verilebilir.
Beck bilişsel terapisinde; çeşitli aktivitelerin programlanması, beceri ve doyum teknikleri, derecelendirilmiş görev ödevleri, bilişsel prova ve rol oynama gibi davranış tekniklerini uygulamıştır. Bunların yanında, Beck, terapide bilişsel teknikler de kullanmıştır.
Bilişsel terapinin bilişsel açıdan en önemli görevleri, otomatik düşünceleri tanımlamak ve değiştirmek ile fonksiyonel olmayan varsayımları ortaya çıkarmak ve değiştirmektir.
Bilişsel terapide ana terapötik araç, soru sormadır ve soru sormada tercih edilen teknik “Sokratik” diyalogdur. Terapist, yeni öğrenmelerin sağlanması için dikkatle düzenlenmiş bir seri soru sorar.
Beck’in bilişsel teknikleri arasında otomatik düşünceleri tanımlama, otomatik düşünceleri değiştirme, fonksiyonel olmayan varsayımların ortaya çıkarılması ve fonksiyonel olmayan varsayımların değiştirilmesi yer alır.

Gökçakan Z & Gökçakan N, Depresyonda Bilişsel Terapi, Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt 1, Sayı 1, Haziran 2005, s. 91-101.

Makaleyi özetleyen: Burcu Çiftçi

Hiç yorum yok: