Lilypie Trying to Conceive Event tickers

24 Kasım 2010 Çarşamba

Makale Özeti: BIREY TOPLUM VE RUH SAĞLIĞI

Adler bireyi incelerken bireyi tek başına değil, onu toplum içersinde bir parça olarak ele almıştır. Bireyin kişiliğinin, davranışlarının, tutumlarının, duygularının, düşüncelerinin; bireyin geniş çevresinin etkisi altında şekillendiğini savunmuştur.
Adler’e göre her bireyin bir yaşam amacı vardır. Yaşam amacımız, hayatımız boyunca ulaşmak istediğimiz hedeflerden oluşur ve genel olarak 3 ana hedefimiz vardır: iyi bir aileye sahip olabilmek, ailemiz ile birlikte iyi bir yaşam sürebilmek ve iyi bir mesleğe ve meslek hayatına sahip olabilmek. Tüm bu hedeflerini gerçekleştirmeye çalışan birey, sosyal çevresi ile uyum içerisinde olmalıdır.
Adler; nevrozların, psikozların ve bedensel rahatsızlıklı kişilerin, topluma uyum sağlayamadıkları için bahsettiğimiz 3 ana hedefi gerçekleştiremediklerini ya da gerçekleştirmekte zorluk çektiğini ileri sürmektedir. Böylece bu kişilerin, başkaları tarafından aşağı görüldüğünü düşünmektedir.
Adler’e göre her insanın belirli bir konuda hissettiği bir aşağılık hissi vardır. Yaşadığımız geniş ve dar çevre, aşağılık kompleksinin hangi alanda ortaya çıkabileceği üzerinde önemli bir rol oynamaktadır. Her insan kendini bu aşağılık kompleksinden kurtarmak için, onu bir şekilde psikolojik ya da biyolojik olarak ödünlemeye çalışır.
Örneğin; kişi görme duyusunu kaybettiği için, hissettiği aşağılık kompleksini başka bir duyusunu yani parmak uçlarının duyarlılığını geliştirerek ödünlemeye çalışabilir. Bu, biyolojik olarak bir ödünleme örneğidir. Psikolojik olarak ödünleme örneğini de Adler; toplumdan kendini soyutlamak isteyen bir bireyin psikoza girerek, tamamen psikolojik olarak, sağır olması ile açıklamıştır.
Adler, aşağılık kompleksinin çocukluğun ilk çağları ile oluşmaya başladığını ileri sürmektedir. Çünkü her bir çocuk, kendini güç ve bilgi yönünden ailedeki yetişkin bir bireye bağımlı hisseder. Kendi başına bir anlam edememe ve böylece bir yetişkine muhtaç olma durumu, çocuklarda aşağılık kompleksinin gelişmesine neden olur. Çocuklukta oluşmaya başlayan bu aşağılık hissi; aile, sevgi ve doğru bir eğitim ile yok edebilir; mesela çocuğun kendine has davranış ve eğilimleri doğrultusunda teşvik edilmesi gibi.
Hissedilen aşağılık hissi sonucu, cesaretsizlik ortaya çıkmaktadır. Toplum içerisinde sağlıklı bir yer edinemeyen insan, cesaret kırıklığı yaşar ve kendini toplumun karşısında bulur. Bu yüzden de ruh sağlığının korunumu ya da geri kazanımı için, Adler; kişinin gerçek yaşam amacını çok iyi fark etmesini ve gerekli cesareti kazanmasını hedeflemiştir.

Dr. Berka Özdoğan, Birey, Toplum ve Ruh Sağlığı, 301-304

Makaleyi özetleyen: Şeyda Varol

Hiç yorum yok: