Lilypie Trying to Conceive Event tickers

1 Ocak 2011 Cumartesi

Makale Özeti: Skinner and the Rise of Behavior Modification and Behavior Therapy

Bu makalede Skinner, davranışın deneysel analizinin altında yatan davranışı değiştirmeye ve davranış terapisine önem vermiştir. Terapilerinde geleneksel modele alternatif bakış açısı üretmiştir, terapilerinde N= 1 yöntemini kullanmıştır ( intra-subject replication). Skinner’ın dönemlerinde geniş sayıda davranış problemi olan insanların iyileşmesi yönünde sosyal talepler vardı. Fakat o zamanlarda var olan psikoterapiler bu talebi tatmin edememişlerdi bu sebeple Skinner kendi yöntemini geliştirmiştir ve vücudun kullanılabilirliğinin alternatif tedaviler üretmek yönünde yardımcı olacağını savunmuştur. Davranışın incelenmesi ve açıklanması kendi seviyesinde, gözlemlenebilir ve etkin olmalıdır. Skinner, sebep-sonuç ilişkisinin davranış üzerindeki etkisini anlamaya niyet etmiştir, davranışın sebebini anlarsak, davranışı değiştirebileceğimizi ve hatta kontrol edebileceğimizi söyler. Davranış teorisi davranışı anlamamızı, tahmin etmemizi ve kontrol etmemizi sağlar. Davranışı kontrol etme çalışmaları hayvanlarla başlamıştır fakat diğer teorisyenler hayvanlarla yapılan çalışmaların insanlara ne denli uygulanabilir olduğu konusunda ve ne denli etik olduğu konusunda şüpheleri vardır, Skinner da bu teorisyenlere ‘organizmanın davranışı’ ( the behavior of the organism) kitabını yazmıştır.
Skinner davranış problemlerinin kültürden etkilendiğini kabul etmiş ve kültürlere göre alternatif yöntemlerin kullanılması gerektiğini savunmuştur. Skinner, aile, devlet, iş gibi sosyal alan ve grupların davranış üzerinde etkisi olduğuna inanmıştır. Bu gruplar kişinin anormal davranışlarını kontrol ederler, bu genelde kişinin kendine ve başkalarına zarar veren davranışlarını içerir. Psikoterapi, bu kişinin anormal davranışlarını değiştirmede kapasitesi olmadığında ve topluma, diğer insanlara zararı dokunmaya başladığı anda devreye girer. Psikoterapi kişinin kendine ve bulunduğu ortama zarar veren davranışları değiştirmeyi amaçlar. Skinner’ın önemle vurgulamak istediği nokta, anormal veya tehlikeli davranışların zihinsel rahatsızlığın ürünü olduğu ve bu davranışların bazen öğrenilmiş olduğudur. Ona göre psikoloji, zihinsel hastalıkların etolojisini, terapinin analizini ve terapinin davranış üzerindeki etkisini içerir. Teşhis ise hastanın bilgilerinin derlemesidir ve hangi davranış biliminin o terapide kullanılması gerektiğini söyler. Doğru teşhis de terapistin iyi yargılama yapabilmesi ve karar verebilmesine bağlıdır. Terapi, davranışın sebebi olan dürtüleri ortadan kaldırmaz ama istenmeyen davranışı üretmeye sebep olan geçmişi düzeltmeye çalışır. Terapist ilgili semptomları kontrol eder, gerekli ölçümleri yapar. Duygular davranışın sebebi değildir, ama onun bir parçasıdır. Terapist hasta için tehlikeli olmayan dinleyicidir, amaç ise cezayla ilişkilendirilen duygusal davranışların söndürülmesidir. Bireyler tehlikeli davranış gösterme konusunda ölesiye ödüllendirilir, bu sebeple davranışın söndürülmesi için yeni imkânlar yaratılmalıdır. Din, devlet, etik gibi kavramların kontrolü yetersizse, kontrolde ek değişkenler sağlanmalıdır. Bu duruma da uygun olan çözüm kendini kontrol etmektir. Kişi kendini kontrolün dışında hissettiğinde, etkili tedavi tekniği bulmak çok zordur, bu bireyleri de Skinner, ‘psikotik’ olarak adlandırır.
Skinner ve Lindsley, edimsel metodun psikoterapiyle uyumlu olduğunu söylerler çünkü ikiside davranışı kontrol etmeyi ve değiştirmeyi amaçlar, kişiyi tedavi etmeyi amaçlar, belli sürelerde verilen yanıtları kullanır, davranışın sonucuna odaklanırlar, kişinin kendisiyle sosyal veya sosyal olmayan çevresi arasındaki ilişkinin dinamiği ve fonksiyonu ile ilgilenirler. Davranışı kontrol eden çevresel faktörlerdir, edimsel koşullanma da bu çevresel faktörlerin ödül, ceza ve sönme olduğunu iddia eder.
Skinner, en büyük eleştirisini ise davranışa odaklanırken kişinin geçmişini önemsemediğinden almıştır.

Referans:
Labrador, F. J. (2004). Skinner and the Rise of Behavior Modification
and Behavior Therapy. The Spanish Journal of Psychology, Vol. 7, No. 2, 178-187.

Makaleyi özetleyen: Büşra Kurt

Hiç yorum yok: