Lilypie Trying to Conceive Event tickers

29 Aralık 2010 Çarşamba

Makale Özeti: Carl Rogers The Reflection on his life

Carl Rogers hümanist psikolojiyi ve direkt olmayan psikolojiyi bulan Amerikan bir psikologdur. Onun oluşturduğu konsept psikolonalitik ve davranışçı psikolojiden farklıdır. Humanizm su demektir Dünyanın insancıl olması en içte insancıllık olmadan mümkün değildir.
Hümanistik psikoloji genel kültürel bir fenomen olarak sayılır. Modern Hümanizm diğer tüm genel ideolojilerden farklı olarak sayılır.
Carl Rogers in oğlu bütün kariyer hayati boyunca küçük gruplarla çalışması için bir hastayla psikoterapide etkileşim yolu kurdu sonra da yaşamının son zamanlarında İrlanda, Afrika, Merkez Amerika yı ziyaret etti.
İdeolojik, siyasi, pedagojik ve terapi de ilk karşıt açıklama 2 ana prensipten oluşuyor

1.İnsanlar doğalarında iyidirler. Terapist, Öğretmen onunla yapıcı bir etkileşim kurarsa iyi olur,
2.Rogers’e göre önemli ve yeterli durumlar kişiler arası insancıllık için kişilerarası ve yapıcı kişisel değişimi kuruyor,
Bu 2 durum kişideki olumlu yaklaşım empatik dinlemeyi sağlıyor.
Hümanistik yaklaşım oluştuğunda psikoterapik, pedagojik, politik yaklaşımlar nasıl bir yere geldi? İlk olarak kişiselleşiyor. Bütün problemler insancıl problem olarak algılanıyor.
Psikoterapistler, öğretmenler hümanistik yaklaşımda sadece isteklerini elde etmek için değil kişilerarası etkileşimde yeterli derece de modayı elde etmek istiyorlar. Humanistik yaklaşım siyasi, pedagojik psikoterapi insanlar üzerindeki manipülasyonun etkisini kabul etmiyor.
Modern Hümanizm siyasi ve ekonomik cevreden değişim gösteriyor. Kendi insanlığın olmadan dış dünya insanlığın kaynağı ve anlamı olamaz.
Erkeklerin manevi ilerlemelerinin başka bir anlamı var iç yani psikolojik dünyaları “Island unto himself” modern hümanizm de bir yer ediniyor.
İnsancıllığı elde etmek için ilk önce yargılamadan kabullenmeyi ve kendi kendini ifade etmeyi öğrenmek lazım.

Makaleyi özetleyen: Gülsemin Şahin

Hiç yorum yok: