Lilypie Trying to Conceive Event tickers

30 Aralık 2010 Perşembe

Makale Özeti: DOĞUM SIRASI

Ergenlikte kendine zarar verme ve intihar girişimleri arasında doğum sırasının etkisi

Bu çalışma bir Adleryan kavram olan doğum sırasının etkilerini görebilmemizi sağlayan ve buna ortam hazırlayan bir çalışmadır. Adler doğum sırasını kavramını şöyle açıklamıştır. Doğum sırası, kardeşlerin varlığını ve anne baba ilgisini çekme ihtiyacının getirdiği psikolojik durumdur. Adler’e göre, kişilik ve doğum sırasının birbiriyle ilişkilidir. İlk çocuk kardeş gelene kadar ilgi ve sevgi odağıdır. İkinci kardeşin gelmesi ile bu sevgiyi paylaşmak zorunda kalır. Adler’e göre suça eğilimli ve suç işlemiş insanların çoğu ilk çocuklardır. En küçük ise şımartılmıştır. Problemli ve nörotik olma eğilimindedir. Doğum sırası çocukların farklı yaşantılar geçirmesine neden olur. Bu yaşantı çocuğu oldukça etkiler. İlk çocuk ve tek çocuk olmanın entelektüel açıdan daha avantajlı olduğunu düşünen Adler kardeş sayısının artmasıyla ilk çocuğun bir takım duygusal zorluklara maruz kaldığını savunmuştur. Doğum sırasının insan psikolojisi ve karakteri üzerinde etkisinin olup olmadığı ile ilgili birçok araştırma yapılmış birçok hipotez ortaya atılmış ve bu konu ile ilgili 1976 ve 1993 yılları arasında 1065 bilimsel makale birçok kitap ve tezler yayınlanmıştır. Bu çalışma Adler’in doğum sırası kavramının geçerliliğini tespit etmek için 2553 katılımcı ile bir çocuk ve ergen psikiyatri kliniğinde uygulanmıştır. Çocuklar doğum sırası özelliklerine göre tek, ilk, ortanca ve son çocuk olarak gruplandırılmış ayrıca cinsiyet ayrımı da göz önünde bulundurularak ANOVA yöntemi ile sonuçlara ulaşılmıştır. Fakat bu çalışmada Adler’in bu kavramını destekleyici sonuçlar elde edilmemiştir. İlk çocuk ya da tek çocuk olmanın duygusal uyumsuzluk ile herhangi bir ilişkisi olmadığı; ortanca çocukların ilk, tek ve küçük çocuklara oranla daha fazla kendine zarar verici davranışlarda bulundukları görülmüştür. Bu kavramı araştıran diğer araştırmalarda cinsiyet farklılığı da göz önüne alındığında ilk erkek ve son kız çocuğun diğer doğum sırası kategorilerine göre daha yüksek benlik saygısı ve daha az kendine zarar verici davranışlar sergilediği bulmuşlardır. 2553 katılımcı ile yapılan çalışmamızda ise ortanca kız çocuklarında intihar girişimi, ortanca erkek çocuklarında ise kendine zarar verme davranışlarını yüksek olduğu bulunmuştur. Bu bulgular ortanca çocuklarda intihar girişiminin fazla olduğunu ve cinsiyet farkının önemli bir etken olduğunu göstermiştir. İntihar eylemi ve kendine zarar verme davranışı erkeklere oranla kadınlarda daha fazla ve daha sık rastlanır olduğu bulunmuştur.Kriz anlarında erkekler agresif davranışlarını dış çevreye yöneltirken; kızlarda bu yönelim daha çok kendileri üzerinedir.Son olarak; ilk çocukların son çocuklara göre kendine zarar verme davranışlarının daha az olduğu saptanmıştır .

Makaleyi özetleyen: Zeynep Acar

Hiç yorum yok: