Lilypie Trying to Conceive Event tickers

28 Aralık 2010 Salı

Makale Özeti: Psikoterapide Empati-Nesnellik İkilemi

Psikoterapide gözlemcinin yani psikoterapistin karşısındaki kişinin içinden geçtiği süreçleri anlayabilmesi çok önemlidir. Bireyin içinden geçtiği süreçler anlaşıldığı sürece ne tarz bir terapiye ihtiyaç olduğu anlaşılır. Ancak psikoterapist başkasının beyninde olan bu süreçleri kendi öznel yaşantıları, duyguları ve düşünceleri doğrultusunda anlamaya çalışırlar. Bu noktada ortaya tartışılması gereken bir soru çıkar: diğer bir beynin işlevlerinin, düşüncelerin ve duyguların anlaşılması ile nesnel bilgiler elde etmek mümkün müdür? Bu anlamda empati ile nesnellik bir ikilem oluşturur.
Empatinin psikoloji tarihinde yapılan çalışmalardan dolayı birçok tanımı vardır. Freud 1920 yılında empatiyi “özne ve nesne arasındaki bazı benzerliklerden temel alan özel bir özdeşim şekli” olarak tanımlamıştır. Önceleri Freud’un takipçisi olarak bilinen Ferenczi, sonraları Freud’un yöntemine alternatif bir yöntem geliştirmiş; empatiyi bir analiz yöntemi olarak görmüş ve psikoterapide empatinin önemini vurgulamıştır. Empatiye büyük önem veren kuramcıların bir diğeri de Kohut’tur. Kohut empatiyi bir insanın içi dünyasını görmek için en önemli araçlardan biri ve psikoterapistin sahip olması gereken bir özellik olarak görmüştür. Kohut’a göre empatiyle birlikte diğer önemli bilgi kaynağı iç gözlemdir. Kohut çocukluk çağında anne baba tarafından çocuğa yaşatılan empati yetersizliğinden ve bunun sonuçlarından bahsetmiştir. Örneğin narsisistik kişilik psikopatolojisi temelde anne babanın çocuğun ihtiyaçları karşısında empati yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Bu yüzden kendilik psikolojisi çerçevesinde, psikoterapide terapist ile hasta arasında olan ilişkiye çok önem verilir ve hastanın gösterdiği yüceleştirmelere empati ile yaklaşılarak eksik olan kendilik nesnesi ilişkisi, terapist ve hasta arasında yeniden kurulmaya çalışılır. Kohut öncelerden empatiye büyük önem vermesine rağmen, “Kendiliğin Analizi” (Analysis of the Self) kitabında empati ile ilgili olan hatalardan da bahsetmiş ve empatinin psikolojik veri elde etmede sınırlı bir araç olduğunu ifade etmiştir.
Empatinin yanında psikoterapist başka bilimsel veri toplama tekniklerini de kullanmalıdır. Empati yoluyla elde edilen bilginin gerçekliği ispatlanmamıştır. Bu yüzden psikoterapide tek başına bir metot olarak kullanılmamalıdır. Bir İngiliz şair ve filozof olan Coleridge’nin söylediklerine göre kendimizi kendimizden çıkarıp, farklı varlıkların durumlarında, duygularında ve düşüncelerinde hissetmek oldukça zordur.
Nesnelliğin sözlükteki tanımı şu şekilde yapılmaktadır: nesnellik insanın bakışından, zihinsel tasarımlarından, dünya görüşünden bağımsız olma halidir. Bir takım post-modern bakış açılarına göre analistin tamamen nesnel olması kesinlikle mümkün değildir. Hastanın anlattıklarının analistin algılarını etkilememesi olası değildir. Lindon’a (1991) göre psikoterapistin nesnel olması erişilmez bir durumdur. Bir psikoterapist terapi esnasında kendi psikolojisini kullanmak durumundadır. Bunu en iyi şekilde başarmak için kendi psikolojisini iyi bilmek gerekir. Psikanalistler kendi psikolojilerini iyi tanıyabilmek ve keşfedebilmek için önce kendileri bir psikanaliz sürecinden geçerler. Sonrasında psikanalist olduklarında kendi öznelliklerini kullanarak analiz yaparlar. Yani hastanın tanımlanması terapistte ortaya çıkan duygular çerçevesinde gerçekleşmektedir. Psikalalitik bakış açısına göre bu öznellik ve empati terapinin ilerlemesi ve hasta-terapist ilişkisinin kurulması açısından önemlidir. Eğer psikanalist kendini nesnelliğe zorlarsa terapi süreci olumsuz etkilenir.
Stiles tarafından nesnellik sözcüğü yerine geçirgenlik sözcüğü önerilmiştir. Stiles bu tanımı “kuramların, yorumların ve anlamaların, gözlemler sonucu değişebilme kapasitesi” olarak yapmıştır. Psikoterapist nesnel olmak ya da empati kurmak gibi kaygılar taşımamalıdır. Eğer bu tarz kaygılara girerse o zaman empati ve nesnellik bir çelişki oluşturur.

Referans:
Özbay, M. H., Canpolat, B. I., (2003). Psikoterapide empati-nesnellik ikilemi. Klinik Psikiyatri, 6, 39-45.

Makaleyi özetleyen: Funda Kaçar

Hiç yorum yok: