1960’larda, insanlar hislerini sahiplenmeye başladıklarında ve sinirlerini yastıkları döverek açığa çıkardıklarında, Gestalt terapi teknikleri kişisel gelişimde önemli yer tutmaya başladı. Bazı Gestalt yenilikleri, -rol yapma gibi- yaygınlaşmaya başladı, öyle ki onları sınıflarda ve meclislerde dahi bulabilirsiniz.
Ve şimdi, Berkeleydeki University of California’da yapılan yepyeni bir araştırma Gestalt teknikleri insanın beynindeki gelişimi ve yeteneklerini nasıl kullanışlı yaptığını gösteriyor. Beyin gibi, her birey de bütünü tamamlamak için genetik bir dürtüye sahiptir, bütün olmak (to be whole).
Fakat bütünlüğe yapılan vurgu, Gestalt terapisinin sizin korku eleştiri ve başarısızlık tarafından bastırılmış taraflarınızı iyileştirmenize yardımcı olmakta etkili olduğu gerçeğini engellememelidir.
Ve Gestalt eğlenceli olabilir. Gestalt terapi bir konuşma terapisidir ama problemlerinizi dramatize etmek için oyunlar ve role yapmalar kullanılır.
Gestalt, sizin ne düşündüğünüzle alakadar değildir. O sizin duygularınızı tecrübe etmenizi ister. Bu da Gestaltı diğer konuşma terapilerinden ayıran yönüdür.
Gestalt ve geleneksel psikanaliz arasındaki bir diğer önemli fark, Gestalt zihinsel ve duygusal bozuklukları teşhis ve tedavi etmekten ziyade, zihinsel ve duygusal sağlığı maksimize etmeye çalışır. Buradaki odak noktası gelişim ve bütünlüktür.
Bu terapinin Alman doğumlu yaratıcısı Fritz Perls, klasik bir analist olarak yetiştirilmiştir. Analisti Freud’un yıldız öğrencisi Wilhelm Reich’tı.
Dr. Reich’la çalışması sırasında Dr.Perls vücudun bize acı veren anılarımızı hafızamızdan atmaya zorladığını keşfetti. Cohen “Burada-ve-şimdi, ağzınızı tutarak duygularınıza engel olabilmektir.” diye açıklamaktadır.
Dr. Perls 1930 ve 40’larınAvrupanın varoluşçu hareketinden ve psikodrama tekniklerinin ortaya çıkmasından etkilenmiştir. Tasarladığı terapötik sistem, klasik öğretiyle en az üç temel yolda farklıydı: a) geçmişten ziyade şimdiye odaklanır. Cohen “Fritz hayatın burada-ve-şimdi varolduğunu hissetti.” diye açıklıyor. Hatta anılarımız bile şuanda yaşanıyor. b) sadece şuan ne yaptığınızı ne yaptığınızı dikkate alarak geçmişinizi düzeltebilir ve bitirilmemiş işlerinizi halledebilirsiniz. Cohen, geçmişin bu bitirilmemiş işleri –öfke, hayal kırıklığı, hayaller, utanç gibi- şuanda canlıdır, der. Aktif olarak siz baskılarsınız ve ona karşı savunursunuz. “Bu deniz topunu suya batırmaya çalışmak gibidir. Top yukarı çıkmaya çalışacaktır. Bu aktif işlem Gestalt terapide gördüklerimizdir.” c) terapistin uzmanlığından ziyade, danışanın tecrübelerine inanır. Cohen “psikoanalitik dünyası insanların ihtiyaçlarını ve dürtülerini güvenilmeyecek bir şey olarak gördü halbuki, Fritz insanları iyileştirme sürecinde sağlıklı bir inanca sahipti.” diyor ve ekliyor “hatta sağlık üzerine çalışmalar yaparak patolojik semptomları bile gördü çünkü eğer vücut öfkeyi ifade etmek istiyorsa, öfke oradadır.
Referans:
Grandinetti, D., The therapy that insist you be here now, The Therapy Report, Fourth in a Contuining Series, 1991.
Makaleyi özetleyen: Taha Yüksel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder