Lilypie Trying to Conceive Event tickers

29 Aralık 2010 Çarşamba

Makale Özeti: Gestalt Therapy: Past, Present, Theory and Research

Fritz Perls onun yaşam şekli olan “bilimsel kaynaklı” terimiyle eleştirildi aynı zamanda yaratıcı canlılığıyla da övülmüştür. Gestalt terapinin “Perlsian” biçimi, öncelikle Perls’ün kendi kişiliğini ve tarihini temsil eder. Gestalt teorisi entelektüel büyüleyici, farklı bir felsefi karmaşa ama zayıf kanıtlanmış bir inançtır.
Tarihsel bağlamda Perls’ün hayatı bir göçebe gibidir ve bu göçebelik Berlinden –Berlinde psikanalizden çok yoğun etkilenmiştir.- taşınmasıyla başlar. 1933’te Johannesburg’a, 1946’da New York’a ve daha sonra da California’ya taşınır. Coğrafi bölgelerden görülüyor ki, bir parçada olsa Perls’ün kavramlarını ve psikoterapisini uygulamasını etkilemiştir. Bunun sonucu olarak, Perls’ün Gestalt teorisi ve terapi yaklaşımı en iyi eklektik yaklaşımdır. Bazı fikirlerini Horney ve Reich gibi analistlerinden almıştır (Miller, 1974). Miller’ın (1974) bahsettiği gibi, Perls Horney’ın düşüncesini şöyle bütünleştirmiştir; “nevrotik davranışlar manipülasyonlara bağlıdır, sevgiyi kazanmak için tasarlanmıştır.” (s. 5-24) ve bireysel sorumluluk ve seçim “Sartre”ın varoluşçu fikrinden kesilip alınmıştır (Miller, 1974). II. Dünya Savaşının başlamasıyla, Perls çağın düşüncelerini kabullenerek kendi analitik düşüncelerini reddetmiştir (Yontef & Simkin, 1989). Perls’ün ilk çalışmalarından olan Ego, Hunger and Aggression revize edilmiş ve Perls’ün Gestalt psikolojisi veya terapisiyle ne anlattığı ile ilgili küçük bir tanımlamayla The Beginnings of Gestalt Therapy (bu isim eşinin isteğiyle konulmuş) adıyla tekrar basılmıştır (Wheeler, 1991).
“Lose your mind and come to your senses” bu meşhur sözü onun hisleri ve tecrübeleriyle gelen bilgisini en iyi açıklar niteliktedir. Perls’ün benzer düşüncesi Gestaltın zorlu mücadelesinin çalışmasında sistematik bir çalışma yapmasını sağlar. Bu zorluklara rağmen, yeni geştaltçılar (neogestaltist) “Perlsian” Gestalt terapi kavramlarıyla klasik Gestalt psikolojisi teorisini başarılı bir şekilde birbirine bağlamışlardır. İki kavram buna tamamen dahildir; a) şekil oluşturma ve yıkma b) tecrübe döngüsü, bunlar Gestalt teorisindeki psikopatolojinin etiyolojisiyle alakalıdır.
Perls’ün ölümüyle birlikte, kullanışlı ve değerli birçok psikotepötik müdahalelerde kayboldu. Perls’ün Gestalt terapi için olan sürekli savunması olmayınca, Gestalt terapinin yöntemlerini öğretmek ve yaymak için çok az kişi vardı.
Şuan ki empirik araştırmalar gösteriyor ki, Perls’ün farklı bir karizması, kibri, yaratıcılığı ve stili tekniklerde değerli yenilikler yapmasını sağlamıştır. Kullanıldığında ve bu tekniklerin gücüne saygı duyulduğunda, terapist ve araştırmacılar, onun pek çok yanlarına rağmen -tesirli ve şüpheci, kanıtlamacı, çağdaş klinisyen- Perls’ün Gestalt çalışmasının danışanlar “ile” ve danışanlar “için” yapıldığını öğrenmekteler.

Referans:
Wagner-Moore E. L., Gestalt Therapy: Past, Present, Theory and Research, Psychotherapy: Theory, Research, Practice, Training, Educational Publishing Foundation 2004, Vol. 41, No. 2, 180–189

Makaleyi özetleyen: Taha Yüksel

Hiç yorum yok: