Lilypie Trying to Conceive Event tickers

30 Aralık 2010 Perşembe

Makale Özeti: HEINZ KOHUT VE PSİKANALİZİN GELECEĞİ

Kohut gelecek neslin ‘psikanalizi’ Freud’un kendisine direk bağlamayacağını, özellikle Freud’un bazı düşüncelerinin ciddi şekilde eleştirileceğini söyler. Bu düşünceleri, Freud’un dini küçümsemesi, empati kurmaması ve terapistin cerrahi doktor gibi davranması gerektiğini vurgulamasından kaynaklanır. Kohut ise titizlikle bu konulara değinmiş, empatinin psikanalizin merkezi haline geleceğini söyler.
Kohut, dünün dünyasıyla yarının dünyası arasında farkın olacağını söyler. Örneğin; dünün dünyası Rönesans düşüncelerini taşımaktaydı. Bu dönemde bağımsız bir aklın önde olduğunu, gurur verici bilim adamları bulunduğunu bunların kendi ayakları üstünde duran açık görüşlü insanlar olduğunu ve kişiler arasındaki ilişkinin kuvvetli olduğunu söyler. Yarının dünyasının ise farklı olacağını, insanların boşluk ve depresyon içinde olacaklarını vurgular.
Empati, Kohut’un tamamen ilgi alanıdır. Empatiyi farklı açılardan yorumlar:
İlk olarak, empatinin psikolojik yaşamın oksijeni olduğunu ve empatisiz terapistlerin yaşayamayacağını söyler. Kendiliğin farkında olmayan bir empati duygu anlamı yüklemez. Empati bir şekilde duygu içermeyen benliğin dışındadır. İkinci olarak, Terapistin sistematik bir şekilde empatiyi kullanması sadece farklı şeyleri görmeyip aynı zamanda hastaların deneyimlerini değiştirmesidir. Üçüncü olarak empatinin cinsiyet ayrımcılığını içermediğini, empatiyi kullanmak için kadın ve erkeğin aynı kapasiteye sahip olduğunu söyler. Empati kişinin ne söylediğini dinlemektir anlatmak değildir ve insancıl bir şekilde karşı tarafa cevap vermektir.
Kohut’u psikanalitikten ayıran diğer bir özelliği de hiçbir zaman açıklamanın öneminden vazgeçmemesidir ve görünüşte çelişkili olan olayları tekrar yorumlayarak çözmesidir. Daha da ötesi empati uzun bir periyot için terapinin tek niteliğini tanımlayabilir özellikle de görüşmenin başlangıç aşamasında. Doğru yorum aynanın bir çeşididir. İyi bir açıklama danışanın kendisini yargılamasını ve olayın kavrayışını genişletir fakat bir de psişik yapıyı inşa etmesine yardımcı olur.
Kohut’a göre, danışan Terapinin bitiş sürecinde, aktarıma son verir, danışan çocukluk dönemindeki libidinal nesneden vazgeçer ve yaşama tekrar başlar. Freud’a göre terapinin bitişi danışanın terapiden hoşnut olmamasıdır fakat Kohut bunun tamamıyla yanlış olduğunu düşünür. İyi analizin bitişi hastayı üzmez aksine mutlu eder. O terapinin bitiş kriterini şöyle tanımlar; hastanın zaman ve yerin bütünlüğü içinde kendini uyumlu hissetmesidir.
Freud terapi kurallarını icat eden kişidir. Bu kurallara dikkatli bir şekilde uyuyordu. Örneğin Freud’un klasik analizinde, hasta ve analizci arasında rahatlamaya, empatiye, kolaylaştırıcı olmaya izin verilmiyordu. Kohut’tan sonra bu katı kurallar değişti. O, hastalarıyla olan görüşmelerinde çok duyarlı ve empatik bir ilişki içerisindeydi. Terapistler hastalarına sarılırlar, ellerini sıkarlar, onlara kahve ikram ederler.
Kohut’a göre öfkelenme; Küçük tenkidin kızgınlığından katatonik taşkınlığa veya paranoid kıskançlığa kadar birçok yüzlerle görünür. Fakat o, öfkelenmenin normal olmadığını vurgular. Freud’a göre ise insan biyolojik olarak şiddet ve saldırganlık üzerine doğar ve bu doğal bir şeydir.
Sonuç olarak Kohut’un çalışması temelde psikanalizi değiştirdi ve yeni bir model oluşturdu.

Makaleyi özetleyen: Betül Demirtaş

Hiç yorum yok: