Lilypie Trying to Conceive Event tickers

30 Aralık 2010 Perşembe

Makale Özeti: SOME NEGLECTED CONTRIBUTIONS OF WILHELM WUNDT TO THE PSYCHOLOGY OF MEMORY

Deneysel psikolojinin kurulmasında Wilhelm Wundt’un esaslı rolünden şüphe edilemez. Wundt’un araştırdığı alanlar; duyum-algı, dikkat, tepki-çağrışım gibi yazıla gelen temel bölümler olmuştur. Ancak, modern bilişsel psikoloji tekstlerinde Wundt’un ilgi duyduğu konu olan ‘hafıza’yla ilgili bilgi bulunmaktadır. Bazı tarihçilere göre, Wundt, ‘hafıza’ nın psikolojide bir kategoriyi temsil edebileceğine inanmamaktadır ve Wundt’un sadece bilinç süreçlerinde kişisel farklılıkların analizi için hafızayı hesaba kattığını düşünmüşlerdir. Wundt, gerçekte hafıza kavramını psikolojinin dışında tutmamıştır. Sadece, psikolojik bir kategori olarak kavramlaştırmayı kabul etmemiştir. Wundt’un hafıza üzerinde yaptığı deneysel çalışmaları, ‘hafıza’ başlığı altında toplanmamış, bu çalışmalar daha çok dikkat, bilinç, düşünce kavramlarını tanımlamak adına yapılmıştır. Wundt ve öğrencileri tarafından Leipzig’te hafıza deneyleri yapıldığı aynı sene Ebbinghaus da hafızayla ilgili çalışmalar yürütmüştür. Buna rağmen Wundt’un hafıza çalışmaları Ebbinghaus kadar etkili olmamış, ihmal edilmiştir.
Wundt, bilinci incelemiş ve psikolojiyi bir bilim olarak tanımlamıştır. Wundt’a göre bilinç elemanlarının içeriği veya yapısının tek başına araştırılması, psikolojik sürecin anlaşılması bakımından başlangıç noktayı oluşturur. Wundt, bilincin doğasını yapay yaklaşımlar aracılığıyla açıklamaya çalışmıştır, basit duyum ve duyguların daha karışık fikirleri birleştirdiğini düşünür.
Wundt’a göre, bir obje tanımlandığında, bu objeyle daha önceden karşılaşılmıştır, hem geçmişte hem de şimdide benzer elementlere dayanan görünüşleri olduğu zaman ‘tanıma’ (recognition) olur. Bu tanıma hem ‘anlık’ (immediate) hem de ‘dolaylı’ (mediate) olabilir. Wundt’a göre psikologların üzerinde çalışması gereken konular dolaylı yaşantılar değil anlık yaşantılar olmalıdır.
Wundt’un hafıza tanımı, bilinçte düşünceler arasında birbirini izleyen çağrışım ‘succesive association’ olduğunu içerir. Bir kişi özellikli bir çeşit çiçeği algılayıp tanıyabilir, birbirini izleyen çağrışım (successive association) ve zihin kişiyi daha önce deneyim yaşadığı çiçekle ilk karşılaştığı ana getirir (memory image). Wundt’un hafıza kavramı modern kavram olan ‘kısa süreli hafıza’ (short-term memory) ile benzerlik gösterir. Bu kavramsallaştırma hafızayı zihinde tutma (retention) olarak gören Ebbinghaus’tan farklıdır.
Wundt, bilincin sınırlarını araştırmak için birçok deney yapmıştır. Bunlardan biri de metronom deneyleridir. Düzenli aralıklarla duyulabilir düzeyde şıkırtı sesi çıkaran bir metronom ile çalışmıştır. Bir dizi şıkırtı sesi dinledikten sonra, kimi ritmik ses örneklerini diğerlerinden daha hoş ve güzel bulduğunu bildirip, buradan yola çıkarak herhangi bir ses örneğinin özel memnuniyet ve hoşnutsuzluk duyguları uyandırdığı sonucuna varmıştır. Wundt’un metronom deneylerinin sonuçları, kısa süreli hafızanın (short term memory) kapasitesiyle alakalı olan araştırmalarla tutarlıdır.
Wundt ve öğrencileri hafızayla alakalı birçok deney yapmıştır. Buna rağmen, bu çalışmalar Ebbinghaus’un yaptığı klasik çalışma kadar rağbet görmemiştir. Wundt’un hafıza modeli (zihinde elementler arasındaki bağlantı), günlük yaşantı hafızasındaki karmaşıklıkları laboratuar dışında anlamak için kullanışlı değildir. Ebbinghaus’un yaklaşımı ise daha çok günlük hayatla alakalıdır. Wundt’un birkaç deneyi, Wundt’un çalışmalarından habersiz, araştırmacılar tarafından sonradan yeniden keşfedilen sonuçlara kazanç sağlamaktadır.

Referans: Carpenter, S.K. (2005) Some Neglected Contribution of Wilhelm Wundt to the Psychology of Memory. Psychological Reports, 2005, 97, 63-73.

Makaleyi özetleyen: Aynur Hikmetumut

Hiç yorum yok: