Lilypie Trying to Conceive Event tickers

31 Aralık 2010 Cuma

Makale Özeti: Carl Rogers, More Relevant Today Than Freud

Sigmund Freud'un 20.yüzyıl psikolojisine ve psikoterapisine çok katkıları olmuştur. Ama görünüşe bakılırsa Carl Rogers'ın katkıları Freud'unkileri geride bırakmış. Rogers öz saygıya odaklanırken Freud bilinç dışına ve öz farkındalığa önem vermıştir. Rogers karşısındaki bireye onu anlayarak dinlemeye önem vermiştir. Freudian terapide ise karşılıklı konuşmada bilinç dışı ve baskılar önemlidir. Psikoanalizde savunma ve direnç önemlidir, bu belki de öz saygının zarar görmesindeki yorumdan dolayıdır. Psikoanalizde diğer önemli bir nokta ise tranferanstır. Danışanlar çocukluklarındaki deneyimleri terapiye yansıtırlar. Heinz Kohut ve Carl Rogers'ın uzun yıllar önce aynı üniversite'nin farklı bölümünde olmaları büyük rastlantı. Bir süre sonra kohut anlıyor ki danışanlarının deneyimleri geçerli.
Kişiyi onun perspektifinden anlamaya çalışmak Carl Rogers için çok önemli. Rogers için önemli olan bir nokta daha var o da gerçekleştirme potansiyeli. Eğer bir kişi karşışındaki kişiden yargılanmıyorsa (unconditional positive regard) ve anlaşılıyorsa bunun sonucunda öz saygısı artar (unconditional positive self regard). Terapide terapist karşısındakine saygı duymali yargılamamalıdır. Rogers danışanlarını ''hasta''olarak görmez çünkü hiç bir insanın duygusal karışıklıklardan hasta olduğunu düşünmez. İnsanları analiz etmeye dair bir arzusu olmamıştır. Danışanının iyileşmesinde ona karşı empatik anlayış yüklemenin güven vermemin etkili olacağını düşünmüştür.
Rogers son zamanlarında düşüncelerini birçok aktiviteye de yöneltmek istemiştir; eğitime, aile ilişkilerine, iş yönetimine gibi. İnsanlar güvenle, kabullenmeyle, anlaşılmakla, gerçek tutumla iyileşebilirler diye düşünüyor Rogers.

Makaleyi özetleyen: Gülsemin Şahin

Hiç yorum yok: