Lilypie Trying to Conceive Event tickers

31 Aralık 2010 Cuma

Makale Özeti: Fibromiyalji Sendromu Olan Kadın Hastalarda Aleksitimi, Mizaç ve Karakter Özellikleri

Bu araştırmada, Karakter ve Mizaç özellikleri ile aleksitimi hastaların kliniğinde oynadığı rolü araştırıp, fibromiyalji’nin daha iyi anlaşılması amaçlanmıştır.
Fibromiyalji Sendromu (FMS), yaygın kas- eklem ağrısı, yorgunluk, bitkinlik ve uyku bozukluğunun yer aldığı kronik bir ağrı sendromudur. Cloninger’in geliştirdiği psikobiyolojik kişilik kuramı nörodavranışsal öğrenme ve nöroformakolojik çalışmalarından elde edilen bilgilerden kurulmuştur. Cloninger’in kişilik modeli dört mizaç ve üç karakter boyutundan oluşmaktadır. Bu dört mizaç boyutu; yenilik arayışı, zarardan kaçınma, ödül bağımlılığı ve sebat etmeden oluşmaktadır. Üç karakter boyutu ise; kendini yönetme, iş birliği yapma ve kendini aşmadan oluşmaktadır. Aleksitimik kişilik yapısı; duyguları tanımada, ayırt etmede, tanımlamada yetersiz olarak tanımlanır ve aleksitimik kişilik yapısında duygusal davranışların yanlış olarak fiziksel hastalık şeklinde algılanmak ve yorumlanması çok sık görülür. Bu çalışmada FSM olan kadın hastalarda Cloninger’in psikobiyolojik kuramı çerçevesinde mizaç ve karakter özellikleri ve aleksitimin belirlenmesini ve depresyonla ilişkilerini araştırmak hedeflenmiştir.
Bu makalede, FMS tanısı olan kadın hastalarda uygulanmıştır ve psikotik bozukluk, devam eden intihar düşüncesi, ilerlemiş nörolojik bozukluğu ve son bir ay içinde psikotrop ilaç kullanma hikâyesi olmayan hastalarla çalışılmıştır. Fibromiyalji Sendromu (FMS) tanısı olan 36 kadın hasta ve 34 sağlıklı kontrol grubundan oluşmaktadır. Bu araştırmayı yaparken, Toronto Aleksitimi Ölçeği (TAÖ), Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ) , Mizaç ve Karakter envanteri (TCI) ve Fibromiyalji Etkilenme Anketi (FEA) kullanılmıştır. Bu araçlar araştırmaya katılan tüm katılımcılara uygulanmıştır. Toronto Aleksitimi Ölçeği (TAÖ), 26 sorudan oluşan ve evet/hayır şeklinde cevaplana kendini değerlendirme ölçeğidir. Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ) , 21 maddeden oluşan ve depresyonda görülen, duygusal, bilişsel ve motivasyon belirtilerini ölçen kendini değerlendirme ölçeğidir. Mizaç ve Karakter envanteri (TCI), 240 maddeden oluşan doğru/yanlış şeklinde oluşan kendinden bildirim ölçeğidir ve yedi mizaç ve karakter boyutunu temsil eden 24 alt boyuttan oluşmaktadır.
Bulgular; TCI alt boyutları her iki grup karşılaştırıldığında, FSM grubunun ZK ve SE alt boyutunda aldığı puan yüksek ve kontrol grubu ile karşılaştığında iki grup arasındaki fark anlamlı bulunmuştur. Her iki grubun YA, ÖB, İY, KA alt ölçeklerinden alınan puan ortalamaları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu. FSM hastalarının ZK puanları ile BDÖ puanları arasında anlamlı yüksek düzeyde ilişki bulundu. Bireylerin ZK puanları yükseldikçe depresyon puanları da yükselmiştir. Bunlarla ilişkili ZK puanları ile TAÖ puanları arasında anlamlı ilişki bulunamamıştır. KY karakter boyutu alt ölçeği ile BDÖ, TAÖ puanları arasında anlamlı ilişki saptanmıştır. Kontrol grubunda; FEA ile KY puanları arasında anlamlı ters yönde ilişki bulundu ve BDÖ ile TAÖ, ZK ve ÖB puanları arasında, TAÖ ile BDÖ, ZK, KY, İB, SB puanları arasında ilişki bulundu.
Önceleri psikosomatik hastaların kişilik özelliği olarak düşünülen Aleksitimi, kişinin oluşan sıkıntıyı bedensel belirtiyi geliştirerek cevap verme şekli olarak yorumlanmaktaydı. Aleksitiminin FMS gibi kronik ağrılı hastalarda yaygın olduğu görülmüştür. Bu yapılan araştırmada, FSM grubunun sağlıklı kontrol grubunun daha aleksitimik olduğu görülmüştür. Yapılan birçok araştırmada da aleksitimi ve depresyon arasındaki ilişkisinde, aleksitimi varlığının depresyon depresif belirti örüntüsünü ve şiddetini etkilediği yönündedir.
Genel olarak; FM’li hastalarda aleksitimik kişilik yapısının sık görülmesi göz önünde bulundurarak, FSM tedavisinde bireylerin duygularını açığa çıkarılabilecek, kelime hazinelerini güçlendirecek, kendi kendilerini yönetebilecek ve kendi kendilerini aşabilecek başa çıkma stratejileri geliştirmenin gerekli olduğu düşünülmüştür.

Makaleyi özetleyen: Büşra Ulu

Hiç yorum yok: