Lilypie Trying to Conceive Event tickers

28 Aralık 2010 Salı

Makale Özeti: FOR WHAT ARE WE BORN TO BECOME? THE LOGOTHERAPY OF DR. VICTOR FRANKL

Günümüze kadar insanı anlamak için pek çok çalışma yapılmıştır. Her araştırmacı insanın ihtiyaçlarını neden dünyaya geldiğini kendine göre açıklamıştır. Bunlardan biri de ‘3. Viyana Okulu’ olarak adlandırılan Logoterapi ekolünün kurucusu Victor Frankl’ dır. Frankl, ekolünü insanların en temel kaygısının zevk olduğunu ileri süren Freud ve güç isteğinin hakim dürtü olduğunu savunan Adler’ e tepki olarak kurmuştur. Frankl’a göre esas olan insanın yaşamda anlamı aramasıdır. Logoterapide esas olan üç kavram vardır: Anlam istemi, istek özgürlüğü ve anlam arayışı. İnsanın dünyada kendi anlamını keşfedebilmesi için bunlar gereklidir. Yaşamın anlamını önemsemeyen Nihilism, Pandeterminism, Reductionism ve Fatalism’ e karşıdır. Frankl anlamın oluşmasının değerlerle ilgili olduğunu vurgulamıştır. Değerleri üç kısımda incelemiştir: Yaratıcı değerler, tecrübi ve düzenleyici değerler. İnsan ruhsal, bedensel ve zihinsel bir varlıktır. Logoterapi diğer ekollerden farklı olarak daha çok insanın ruhsal durumunu ele almıştır. İnsana önem vermesi, geçmiş yerine şimdiye odaklanması ve hastaya aktif ve etkili bir terapi süreci sunması akılcı duygucu davranış terapisini (rational emotive behavior therapy) Logoterapiye yaklaştıran özelliklerdir. Fakat akılcı terapi biyo-psiko-sosyal boyutlarına vurgu yaparken, Logoterapi noö-dinamiklerin önemli olduğunu vurgulamıştır. Logoterapide terapist hastaya rehberlik ederken, akılcı terapide terapist hasaya doğrudan müdahale eder. Kendini uzaklaştırma (self distancing), tutumları biçimlendirme (modification of attitudes), problemin semptomlarını azaltmak (reducing symptomps of problem), yaşamda yeni pozitif anlamlar bulmak (new meanings in life) gibi yöntemler hastanın problemleri saptayarak, bu engelleri kaldırmaya ve insanın anlamı bulmasına yardımcı olur. Logoterapi danışanın anlam arama yolundaki engellerini bularak, danışana yol göstermeye çalışır. Koşul ne olursa olsun onların anlamı bulmalarına yardımcı olur. Bunun için de bazı psiko-teknikler kullanır. İnsanda gerilime yol açan, başarısızlığa neden olan aşırı düşünce (hyper-reflection) ve aşırı niyet’i (hyper-intention) yok etmek için düşünce odağını değiştirme (dereflection) tekniği kullanılır. Burada amaç hastanın odaklandığı düşünceleri problemin dışına başka yöne çekmektir. Cinsel problemlerde, bağımlılık ve depresyonda kullanılır. Sokratik diyalog tekniğinde hastanın düşünceleri paylaşılır, zayıflıları ya da problemleri tartışılır ve bunlar hakkında öneriler söylenir. Çelişik niyet tekniği (paradoxical intention) korkulan durumun sık sık düşünülmesini ve bunlarla mücadele edilmesini sağlar. Hastanın olayın üzerine gidebilmesi için kaçınmak istediği şeyin zihinde sürekli düşünülmesini sağlar. Fobik olaylarda, takıntı- saplantı durumlarında kullanılır.

Referans:
Miller, C. For What are We Born to Become? The Logotherapy of Dr. Victor Frankl

Makaleyi özetleyen: Tuğçe Çekiç

Hiç yorum yok: