Lilypie Trying to Conceive Event tickers

15 Aralık 2010 Çarşamba

Kitap Yorumu: Her Gün Biraz Daha Yakın

Bu kitap, Yalom ve bir hastasının, 1,5 yıl süren grup terapisinde hiçbir ilerleme kaydedemedikten sonra, yaklaşık 2 yıl süren bireysel terapiye başlamalarını konu almaktadır. Kitabın ilginç tarafı, terapi sürecini hem terapist (Yalom) tarafından hem de hastası tarafından, her terapi seansının arkasından yazılan raporların derlenmesiyle bizlere aktarıyor olmasıdır. Bu da bize süreci değerlendirirken her iki tarafta da neler olup bittiğini, olayların nasıl değerlendirildiğini, özellikle seansın her iki tarafta da neler hissettirdiğini ortaya koymasıdır ki Yalom’un her zaman söylediği bir söz vardır, “tedavi eden terapötik eylem değil, terapötik ilişkidir”. Ben her zaman Yalom’un bunu nasıl uyguladığını merak etmişimdir; bu anlamda kitap, benim bu teröpatik ilişkiyi çok iyi bir şekilde anlamama yardımcı oldu.
Yalom, bildiğimiz gibi Varoluşçu Psikoterapi’nin öncülerinden birisidir. Fakat Varoluşçu Psikoterapi’ye ve Yalom’un çalışmalarına baktığımda diğer psikoterapi yaklaşımlarında gördüğüm gibi sistematik bir yol haritası, bir yöntem tam olarak göremiyordum. Bu kitap bana Varoluşçu Psikoterapi’nin nasıl işlediğini tam olarak gösterdi. Yalom’un izlediği yol, ‘Burada ve Şimdi’ye odaklanarak, uyumsuz davranışları ya da herhangi bir psikopatolojiyi şu anda var olan hasta-terapist arasındaki ilişkiyle düzeltmeye çalışıyor olmasıdır. Yani, hasta-terapist ilişkisinin, dış dünyadaki ilişkilerimizi aynı şekilde yansıttığımız, ve bunları düzeltmek için prova yapabileceğimiz, üzerinde çalışabileceğimiz bir ilişki olduğunu görüyorum. Buradaki amaç da, hastanın üzerinde çalıştığı bu yeni ilişkiyi dış dünyadaki ilişkilerine aktarabilmesidir.
Kitap boyunca, aktarım ve karşıt-aktarım süreçlerini de gözlemledim. Ginny’nin (Hasta) aktarım yaparak, Yalom’u nasıl erkek arkadaşının yerine koyduğunu, erkek arkadaşı ve Yalom’u nasıl sürekli karşılaştırdığını, hatta bazen onları birbirlerinden kıskandığını, bu yaşananların Yalom’da ne gibi duygular uyandırdığını ve karşıt-aktarım tarafında ise, Yalom’un Ginny’e karşı ne gibi duygular hissettiğini, onu nasıl algıladığı gibi düşüncelerini gördüm. Ayrıca, varoluşsal açıdan 4 temel endişeden biri olan özgürlük kavramının da, terapi sürecinde nasıl keşfedildiğini ve tedavisini gördüm. Şöyle ki; Ginny, değişmek istiyordu fakat bu değişimin sorumluluğunu, hedefler belirlemeyi her zaman Yalom’a bırakıyordu. Bu anlamda bu durumun farkına varması ve sorumluluklarını üstelenmesi süreci çok güzel anlatılmış.
Sonuç olarak, kitap Yalom’un söylemlerini, terapiye yaklaşımını ve en önemlisi terapötik ilişkiyi anlamamız adına gerçekten çok güzel bir kitap.


Referans:
Elkin, G., Yalom, I. (1999) Her Gün Biraz Daha Yakın - İki Kere Anlatılan Herkesin Bildiği Bir Terapi, Kabalcı Yayınevi


Kitabı yorumlayan: Beyzanur Albayrak

Hiç yorum yok: