Lilypie Trying to Conceive Event tickers

10 Aralık 2010 Cuma

Makale Özeti: Carl Jung and Gnostic Reconciliation of Gender Opposites Rev Ed Hird, Kilise Papazı St. Simon’s Church North Vancouver

Bu makale Jung’un cinsiyet zıtlıklarının(arkitepler; anima ve animus) Gnostic Uzlaşması ve Jung’un iyi, kötü, şeytan ve İsa üzerine düşüncelerini içermektedir. Bununla alakalı olarak Hippi hareketlerinin lideri Timothy Leary 1960’ da Jungian’dan çok etkilenmiş ve Carl Jung’un Neo-Gnosticism ve Yeni Nesil hareketlerinin babası olduğunu söylemiştir. Ona göre Gnosticism’in en modern şekli Jungian Psikoloji’dedir. Ayrıca Leanne Playne 1995’te “Crisis in Masculinity” adlı cinsiyet zıtlığını içeren bir kitap yazmıştır. Kitapta Jungian’a göre cinsiyet zıtlığında Gnostik uzlaşmanın erkeğe ve dişiye neyin özgü olduğunu, kültür belirliyor. Yine Jungian’da MBTI(Myers-Brigga Temperament Indicator.) Neo-Gnosticism için önemli bir göstergedir. MBTI her yıl 2,5 milyon insana uygulanan kişilik göstergesidir. Gnosticism; Tek Tanrıcılıkta gizemli bilgi ve deneyimlerin övülmesidir. Jung’un Tek Tanrıcılık anlayışı zıtlıkların uzlaşmasıdır, yani cinsiyet zıtlıklarının(erkek ve dişi.)
Jung’a göre bizim temel sorunumuz zıtlıkların birliği için simyasal sembollerdir. Simya zıtlıkların birleşimi, erkek ve dişinin, iyi ve kötünün, yaşam ve ölümün kaynaşmasıdır. Bu birleşim mükemmel, tamamlanmış ve ideal bir kişilik yaratır. Dr. Satinover’ın dediğine göre Jung hayatının birçok döneminde simya ile çalışmıştır. Ortaçağ’da modern insanlarda simya, Gnosis ve bilinçdışı süreçler arasındaki bağlantıları araştırmıştır.
Jung spiritism(ruh) hakkında yazmıştır, ayrıca gizemli evren dinsel simge daire biçimlerinin(güneş, yıldız) kurucusudur. Jung’un ailesinin gizemli bağlantıları vardı. Anne tarafı akrabalarında ruh çağırma seansları yapılırdı, Jung ve kuzenleri ile ilkel yollarla ruh çağırdılar. 1902’de Jung bu konu hakkında tıbbi denemesini yazdı(On the Psychology and Pathology of so-called Occult). Jung ruh rehberliğini kazandı ve guru “Philemon” adını aldı. 1913’de Jung’un bu gizemli dünyasını, danışmanı Sigmund Freud şöyle ele almıştır. Freud her şeyi cinsel takıntılar olarak görmüştür ayrıca Jung’un Psikanalizin saygınlığının uzlaştırılmasından korktuğu büyüyü “siyah çamurun denizi” olarak açıklamıştır.
Jung insan doğasının iyiliğe göre karanlık tarafının, basit bir şekilde tamamlanıp bütünlüğü meydana getirdiğine inanmıştır. Yani Jung için iyilikte bir gölge eksikse bu iyi değildir. Jung’a göre şeytan ve Hz. İsa manevi olarak zıttır.(yani gnostikal olarak olumludur).
Freud Jung’un “Psychological Types(PT)”(gnostik örnekler içeren) adlı kitabını züppe ve gizemli bir kitap olarak değerlendiriyor. Jung ve Freud bazı konulardan dolayı ayrılmış, bu bölünmeye Jung “Psychological Type” kitabında açıklık getirmiştir. Ayrıca Jung kendisini içedönük(düşünmeye odaklı) Freud’u ise dışadönük(hislere odaklı) görmüştür.
Jung’a göre iki önemli arketip (anima ve animus) vardır, ve bunları biseksüalite olarak tanımlamıştır. PT’de her erkeğin bir dişi ruhu(anima) ve her dişinin bir erkek ruhu(animus) taşıdığını söyler. Ayrıca 1912’de “Seven Sermons to the Dead” adlı kitabı yazdı ve bu kitap da Gnostik yazar Basilides’in “doğru ve esas olan Tanrı, İsa ve şeytanı, iyi veya kötüyü birleştiren Abraxas’tır” görüşünü savunmuştur.
Son olarak şöyle söyleyebiliriz ki Jungianizm ve Yeni Nesil’in alanı; zıtlıkların gnostik uzlaşması, gizli putperestlikler ve sahte Tanrıların reddedildiği yerdir. Ayrıca erkek ve dişiye özgü şeyler teyit edilmeli ve Jungian esintili cinsiyet karışıklığının İncil’e dayalı evliliklerle beyan edilmelidir.


Carl Jung and the Gnostic Reconciliation of Gender Opposites
By the Rev Ed Hird, Rector, St. Simon’s Church North Vancouver

Makaleyi İngilizceden tercüme eden ve özetleyen: Seçkin Ceylan

Hiç yorum yok: