Bu makalede Benjamin ve Dixon tarafından 1996 yılının Mayıs ayında genç bir kız olan Marry Fields’ın Freud’ a yazdığı mektuptan yola çıkarak Freud ve Adler’in rüya yorumlamaları karşılaştırılmıştır. Field tek çocuktur ve stenograf olarak çalışmaktadır. Marry anne ve babasının okul konusunda ortak bir karara varamamaları ve sürekli tartışmalarını yüzünden okulunu tamamlayamamıştır. Marry 20 yaşındayken gördüğü bir rüya üzerine Freud’a 3 sayfalık bir mektup yazmış ve yardım istemiştir. Mektubunda öncelikle 2 ay önce tanıştığı ve çok etkilendiği erkek arkadaşını tanıtmış. İtalyan ve Katolik olan arkadaşının koyu birer Protestan olan anne ve babası tarafından hiç istenmediğini; hem ırkı hem de dini inancı farklı olan birini kabul etmeyen ailesiyle bu yüzden tartışmalar yaşadığını, karşı karşıya geldiklerini yazmıştır.
Rüya
Marry rüyasında yabancı fakat konforlu bir yerde oturduğunu yerin eski mobilyalarla döşeli olduğunu; amcası ve babasının az ilerde bir verandada oturmuş karşılıklı konuşuyor olduklarını görmüştür. Çok sıcak ve güneşli bir gün olduğu için pencereyi açmaya kalktığı sırada kapıya doğru erkek arkadaşının kardeşinin elinde bir mektupla geliyor olarak görür. Kendisine abisinden bir mektup getirdiğini söylemiştir. Mektupta erkek arkadaşının onu terk ettiği ve başka biri ile evlenmek üzere olduğu yazıyordu. O anda sanki kalbinden bıçaklanmış gibi hissettiğini şiddetli bir acıyla yere yığılıp kaldığını görmüştür. Marry ağladığını uyandığında yüzündeki gözyaşlarından anlamış. Ertesi gün kendisini çok üzgün hissettiğini ve bu rüyanın devamlı tekrarlayarak kendisini rahatsız ettiğini yazmıştır.
Freud
Freud için rüyalar bilinçdışına giden bir yoldur. Rüyalar bizim gizlenmiş, bastırılmış duygularımız, isteklerimizdir. Bilinçli serbest çağrışımlarımız zamanla rüyalarımızda ortaya çıkar. Freud’a göre rüya yorumu kişi hakkında detaylı bir özgeçmiş bilgisine sahip olmadan mümkün değildir. Freud, iki taraf arasında kalan, kararsızlıklar yaşayan Marry’e bu duygularından yola çıkarak sınırlı yorumlar yapabileceğini, bu çatışmanın kendisinde ikilem yarattığını ve duygusal reaksiyonlarında bastırdığı kin,düşmanlık gibi duyguların cevabı olarak yorumlamış. Ancak Freud kişinin geçmişinin analizi yapılıp detaylı bilgiye ulaşılmadan rüya yorumlaması yapılamayacağını savunmuştur.
Adler
Adler’e göre rüyalar geleceğe dair planları, durumları içerir. Rüya gören kişi günlük yaşamda baş edemediği problemlerine rüyalarında çözüm yolları arar.Adler’e göre rüyalar yaşam şeklimizin mimarisidir.Bireyin yaşam stili ile şimdiki problemleri arasında köprü oluştururlar.Adler ‘e göre ebeveynlerinden bu konuda destek beklerken böyle bir çatışma yaşaması onun ikilemde kalmasına sebep olmuştur.Rüyada kendisini yabancı olduğu bir ortamda rahat hissettiğini görmüş olması erkek arkadaşı ile ilişkilendirip birlikteyken kendisini güvende ve rahat hissettiğinin göstergesi olarak yorumlamıştır.Erkek arkadaşının kendi ırkından biri ile evlendiğini görmesini aralarındaki ırk farkının sorun olabileceğini aslında kendisinin de düşündüğünü ve tüm risk faktörlerinin aslında farkında olduğunun göstergesi olarak yorumlamıştır.Adleryan terapistler rüya yorumlarken bireysel farkındalığın gelişimine yardımcı olur,danışanları cesaretlendirir,özgüven ve özerkliklerinin farkına varmalarında yardımcı olurlar.
Lombardi D. , N. , Elcock, L., E. Freud versus Adler on dreams.
Seton Hall University
Makaleyi İngilizceden tercüme eden ve özetleyen: Zeynep Acar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder