Lilypie Trying to Conceive Event tickers

10 Aralık 2010 Cuma

Makale Özeti:Albert Ellis and the Buddha: rational Soul Mates? A comparison of Rational Emotive Behavior Therapy (REBT) and Zen Buddhism

Bu makale de Albert Ellis’ in rasyonel emotive davranışçı (düşünsel duygulanımcı) terapisiyle Budizm’ in öğretileri ve meditasyonları karşılaştırılmıştır. Albert Ellis çocukluktan bu yana kendilik hâkimiyetini geliştirmesini, öğüt verdiklerini uygulamaya çalışmasıyla başardığını ve bu konuda da Buda’ ya benzediğini alaycı bir şekilde dile getirmiştir. Buda ve Ellis terapilerinde ortak bir amaç gütmüşlerdir. İkisi de insanın olanaklarını, koşullarını geliştirmeyi amaçlamış ve bunu da rasyonel, akılcı ve bilimsel bir tavırla yapmışlardır. Jung, Sato ve birçok bilim adamı Buda’nın gelecekteki davranışçı değişimlerin, düzenlemelerin habercisi olduğunu ve Budizm’in dogmatik bir din değil de modern psikolojinin müjdecisi olduğunu ifade etmişlerdir. Budist psikoloji, günümüz şartlarında uyguladığımız bilimsel tekniklere o zamanlarda bir temel atmıştır. Buda, insanların bir şeye inanırken otoritenin söylediklerine ya da kulaktan duyma haberlere değil de deneysel, bilimsel ya da kanıtlanabilir bilgilere dikkat etmelerini söylemiştir. 2002 de ‘Integrating Buddhist Philosophy with Cognitive and Behavioral Practice’ makalesinin yayınlanmasıyla birlikte Budizm ile bilimsel terapistler arasında bir düşünce ortaklığı, birleşme meydana gelmiştir. Bundan sonra yayınlanan belirli makalelerle de Budist anlayış; diyalektik davranışçı terapilerde, akılcılığı artırmada ve kaygı bozukluklarında uygulanmaya başlamıştır. Budist perspektifte, insan yaşamı acı demektir ve bu hayat memnuniyetsizlik yaratır. Bu acılar arzulardan gelir ve bu acıyı dindirmenin tek yolu da arzuları sona erdirmektir. Buna yakın olarak REBT de, insan irrasyonel düşüncelerine karşıt, zorlamalarda bulunan biridir ve bu yüzden de hayatı, mücadeleyle dolu bir kavga olarak tanımlar. Ellis’te Buda’ da hayat şartlarını geliştirmeyi amaçlarken yakın şeyleri teşvik ederler; rasyonel, uygun hisler, hayat sorumluluğu ve ‘ben’ siz bir varlık derecesi (egoless state of being). Albert Ellis’in ve Budizm’in uygulamalarında ve Ellis’in A-B-C modeliyle Budizm’in 4 yüce doğrusu arasında benzerlikler vardır. İkisi de aslında uçlardan kaçınan, mantıksal ve acıyı durdurmayı amaçlayan bir yaşam tarzını öğütler, ikisi de şimdi ve burada tutumunu kullanırlar yani geçmişte değil de şu anda insana sıkıntı veren durumlardan kaçınmayı amaçlarlar. İnsanlar kendi duygularından sorumludur der iki yaklaşımda. REBT ve Budizm ‘in farkına örnek olarak REBT de danışan irrasyonel düşünceleriyle yüzleştirilir ve bunu yaparken terapistin rolü büyüktür ama Budizm de konuşmayla değil de içgörüyle örneğin insanın istenmeyen duygularını kendisinin çözmesi beklenir diyebiliriz. Ellis de Buda da bir şeyi öğretirken örneklendirmeleri, o ortamı aynen kişiye yaşatarak, başkasının kişiyi modellemesini kullanarak yapar. Kısacası rol oynama teknikleri kullanılır diyebiliriz. Sonuç olarak da yapılan analizler gösteriyor ki; REBT nin doğmasında Buda’nın öğretileri etkilidir ve modern budizm olan Zende de Ellis’in kuramlarıyla bir ilişki bulunmaktadır.

References
Christopher,M., S. Albert Ellis and the Buddha: rational Soul Mates? A comparison of Rational Emotive Behaviour Therapy (REBT) and Zen Buddhism. Mental Health, Religion & Culture Volume 6, Number 3, 2003

Makaleyi İngilizceden tercüme eden ve özetleyen: Şeyma Kama

Hiç yorum yok: