Lilypie Trying to Conceive Event tickers

10 Aralık 2010 Cuma

Makale Özeti:KAREN HORNEY and PSYCHOTHERAPY in 21st CENTURY

Karen Horney yirminci yüzyılda psikoloji ve psikanalitik çevrelerde büyük etki ve yenilikler yaratmış bir kuramcıdır. Bu makalede amaç; Karen Horney’nin teorik açıdan Freud’dan ayrılışına genel bir bakış geliştirmek; motivasyon ve ilişkilerle ilgili tartışmalı görüşlerini tanıtmak ve onun bağlanma kuramı, kendilik psikolojisi ve birey ile örtüşen düşüncelerini tartışmaktır.
Horney çalışmalarında “kaygı” üzerine odaklanmıştır. Kişinin yaşadığı kaygının oluşumunda ve kaygıyla başa çıkmasında ailenin şekillendirici rolünü ve önemini ifade etmiştir. Freud’dan ayrıldığı en önemli noktalardan biri kişinin haz ilkesi tarafından değil güven arayışı tarafından yönetildiği düşüncesidir. Freud’un aksine motivasyonlarımızın kaynağı içgüdülerimiz değil, iç ve dış kuvvetlerdir. Freud gibi Horney de geçmişin şimdiki zamana etki ettiğine inanmıştır fakat o çocukluk deneyimlerinden çok karakter yapısına ve kişinin yaşadığı “temel kaygı” ile başa çıkma stratejilerine odaklanmıştır. Temel kaygı çocuklukta kişinin sevgisiz ve güvensiz olmasına sebep olan koşullar sonucunda ortaya çıkar. Freud’dan ayrıldığı bir diğer nokta ise, Freud’un “yıkıcı içgüdü tüm insanlarda vardır” düşüncesidir. Bunun aksine Horney kişilerin doğuştan iyi yada kötü olmadığını, yıkıcı davranışların olumsuz çevresel faktörlerin etkisiyle ortaya çıktığını savunmuştur. Ayrıca Horney’ye göre güdüler biyolojik yapımız gereği değil sosyal ve kültürel baskılarla anlamlandırılır.
Horney’nin kadınlarla ilgili düşünceleri ve çalışmaları o dönemde dikkatleri üzerine çekmesine sebep olmuştur. Klasik analitik düşüncenin kadına bakış açısını incelemiştir ve cinsiyet anlayışımızın içinde yaşadığımız kültür tarafından şekillendiğine inanmıştır.
Horney nevrozu çocukluktaki güvensiz ve sevgisiz ortama bağlar. Böyle bir ortamda büyüyen kişi gerçek benliğinden uzaklaşır ve temel kaygı geliştirir. Kişilerin bu kaygı ile başa çıkma metotları onların nevrozunu belirler. İnsanlara doğru yönelmek, insanlara karşı hareket etmek ve insanlardan uzaklaşmak olmak üzere 3 temel kaygıyla başa çıkma tutumu vardır. Bunun yanı sıra Horney’nin ifade ettiği üç çeşit benlik vardır bunlar; ideal benlik, mevcut benlik ve gerçek benliktir.
Jack Danielian’a göre Horney ve Kohut arasında göze çarpan benzerlikler vardır. Horney’nin trendleri(eğilimleri) ile Kohut’un idealleştirme aktarımı, ayna aktarımı ve ikizlik aktarımı benzerlikler taşır. Fakat farklılıklar da vardır, örneğin, Horney’nin teorisi çatışma odaklıyken Kohut’unki çatışmanın çözülmesine muhalif eksiklikleri olan bir teoridir.
Bağlanma teorisine göre kişiler benliğini, davranışlarını ve dünya görüşlerini çocukluk dönemlerinde bakımını sağlayan kişilerle olan ilişkileri doğrultusunda şekillendirirler. Karen Horney de davranışın, motivasyonun ve karakter yapısının oluşumunda erken aile ilişkilerini temel etken olarak görmüştür. Her iki teoride de asıl amaç güvendir. Bağlanma modellerinden dezorganize(organize edilmemiş) bağlanma modeliyle Horney’nin kaygıyla başa çıkma metotlarını(trendlerini) dürtüsel ve düzensiz şekilde kullanan nevroz modeli arasında benzerlik vardır. Horney teorilerini klinik gözleme dayalı olarak ve yetişkin nevrozunu inceleyerek oluşturmuştur fakat bağlanma teorisinde çocuk ve bakıcı ilişkisi gözlemlenir.
Horney’ye göre danışanın terapistle ilişkisi onun kullandığı kaygıyla başa çıkma metotları hakkında bilgi verir. Terapinin amacı danışanın kaygısını azaltmak, gerçek benliği gerçekleştirmek ve gelişime yol açmaktır. Danışanın terapideki görevi kendisiyle ilgili her şeyi mümkün olduğu kadar anlatmaktır. Böylece terapist danışana bilinçdışı güdüleri ve bunların etkileriyle ilgili farkındalık kazandırır. Aktarım ve karşı aktarım danışanın karakter yapısı hakkında, kullandığı savunmalar ve yaşadığı çatışmalar hakkında bilgi verir. Terapistin görevi ise gözlem yapmak, rüyaları ve aktarımları yorumlamak ve dirençli bir şekilde yardım etmektir.

Makaleyi İngilizceden tercüme eden ve özetleyen: Melike Alp


Smith, W. , B. (2007) Karen Horney and psychotherapy in 21st century . Clin Soc Work J 35:57–66

2 yorum:

Unknown dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Unknown dedi ki...

Merhaba, siyaset bilimi kökenliyim, günlerdir bütün psikoloji... sitelerini tarıyorum şu yazı kadar elle tutulur birşey bulamadım, emeğinize teşekkürler, kapitalizm ve korku üzerine bir kuramsal çalışma yürütüyorum fakat doğru düzgün bir korku/kaygı teorisi oturtamadım yazıda, bu yazı çok işime yarıyacak orjinalinide bulmaya çalışacağım, eğer başka kaygının ve korkunun tanımı üstüne metinler varsa lütfen mesaj atın senemoglu_@hotmail.com