Victor Frankl’ın antropolojik temeller üzerine kurduğu Logoterapinin en büyük amacı, insanın anlam arayışında anlamı keşfetmesine yardımcı olmak ve olumsuz her durumda var olan engelleri ortadan kaldırmaya çalışarak bireye kalıcı çözümler sağlamaktır. Anlamı merkeze koyan ve bu yöntemle yapılan Logoterapide geçmişe değinilmez. Onun için önemli olan insanın yaşadığı şimdiki an ve gelecektir. Yani gelecekte hasta tarafından farkına varılacak, keşfedilecek anlam üzerine odaklanır. Freud ve Adler ile çalıştıktan sonra onların fikirleriyle zıt düşen Frankl, daha sonra kendi ekolünü kurdu. Çünkü ona göre hayatın anlamını keşfetmek, zevk peşinde olmaktan ve üstünlük çabasından daha önemliydi. İnsanın en önemli güdüsü yaşamda anlam arayışını bulmaya çalışmasıdır. İnsanın hayatına anlam katabilmesi için bulmaya çalıştığı veya bulup bunlar için yaşamaya çalıştığı amaç ve hedefler, Logoterapinin motive edici bir güce sahip olduğunu gösterir. Hem bu insanı hayvanlardan ayıran en önemli özelliktir demiştir, Frankl. Frankl, Freud ve Adler’in tanrıyı bilinçdışına iten ya da içgüdüselleştiren anlayışlarına karşı çıkmıştır. Ona göre insan kendini anlayabilmek için aşkın bir varlığa, insanın çok üstünde olan bir varlığa bilinçli ya da bilinçdışıyla yönelir. Varoluşun derinliklerinde saklı olan Tanrı’ya özlem duygusu insanı Tanrı’ya yöneltir. Frankl, Freud’un Tanrıyı içselleştirmiş olarak ‘Ulu Baba’ (exalted father) tanımına şiddetle karşı çıkar. Freud’un dini nevroz olarak tanımlamasına karşı çıkar. Dinin insanı nevroza sürüklediğini ve ruh hastalığına neden olduğunu savunur. Aksine Frank, dindar olan insanın dindar olmayana göre daha fazla yaşamda anlam bularak daha sağlıklı olacağını savunmuştur. Bunun için de değerlere ve dine önem verir. Frankl, Tanrı’nın içgüdüsel değil de aşkın bir varlık oluğunu ve bizim ona yöneldiğimizi, hiçbir zaman tam olarak Tanrı’nın kavranamayacağını söylemiştir. Kendi varoluşunu sorgulamadan, Tanrı’nın varlığını kabul etmeden hayatın anlamı düşünmek Frankl’a göre mümkün değildir. Frankl, dinin anlam arayışına yardım edecek en büyük etken olduğunu ve Logoterapinin de insanın anlam arayışına yardım ettiğini savunduğu için Logoterapi ve din arasında iyi bir ilişki kurmuştur.
Reference
Jefford, R. (2007). An Evaluation of the Importance of Viktor Frankl for the Psychology of Religion
Makaleyi özetleyen: Tuğçe Çekiç
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder