Lilypie Trying to Conceive Event tickers

22 Aralık 2010 Çarşamba

Makale Özeti: Temperament and Personality as Potential Factors in the Development and Treatment of Conduct Disorder

Bu çalışmada; çocuklarda ve gençlerde görülen tutum bozukluğu, Eysenck’in biyososyal kişilik teorisine göre ele alınmıştır. Bu teoriye göre kişilik, biyolojik temelli mizaç ve sosyalleşme sonucu kazanılmış deneyimlerden oluşmaktadır.
Biyolojik faktörler de dâhil olmak üzere tutum bozukluğuna neden olan birçok faktör vardır. Biyolojik temele dayandırılan mizaç, bazı durumlarda antisosyal ve saldırgan davranışa olan yatkınlığı açıklar.
Eysenck’in mizaç temelli teorisi dışadönüklük (Extraversion/ E), nevrotizim (neuroticism), psikotizim (psychoticism) olmak üzere üç temel yapıdan oluştuğu için, 3 faktörlü model olarak da nitelendirilir. Eysenck’in teorisindeki kişiliği oluşturan bu üç temel unsurun birçok kültürde aynı oluğu bulunmuştur. Genetik araştırmalar da kişiliğin üç temel özelliğini desteklemiştir.
Eysenck’in teorisine göre; kişiliğin dışadönüklük (bazı yerlerde extraversion, bazı yerlerde extraversion-introversion birlikte geçiyor) boyutu sosyallik, heyecan arama ucundan; asosyallik, heyecan verici şeylerden kaçma ucuna doğru uzanan iki uçlu bir ölçeği andırır. Diğer bir deyişle, dışadönüklükten içedönüklüğe doğru giden bir ölçektir.
Nevrotiklikte duygusal dengesizlik, doğallık ucundan düşünceli ve tutarlı ucuna doğru uzanan iki uçlu bir ölçeğe benzer. Nevrotikliğin, hipotalmus ve limbik sistem tarafından kontrol edilen viseral beyin aktivasyonuna bağlı olduğu varsayılmaktadır.
Psikotizim (P) boyutu ise agresiflik, aykırı düşünme ucundan; empati ve kontrollü davranış ucuna doğru uzanan diğer kişilik boyutları gibi iki uçlu ölçeğe benzer.
Eysenck’e göre P kişilik özelliği yüksek olan kişinin antisosyal davranış göstermesi kuvvetle muhtemeldir. Aynı zamanda, kişinin hem E hem de P kişilik özellikleri yüksek olursa antisosyal ve agresif davranış göstermeye yatkındır. Eysenck kişilik anketi, yalan ölçeği de içerir. Bu ölçek, kişinin belli sorulara sosyal olarak beklenen cevabı verme yatkınlığını ölçer.
Eysenck’e göre biyolojinin yanı sıra, sosyalleşme sonucu oluşan deneyimlerde kişinin antisosyal ve agresif davranışa olan yatkınlığını etkiler. Yetersiz ve uygun olmayan sosyalleşme antisosyal ve agresif davranışı tetikler.
Lykken üç farklı mizaç genotipi ve bu üç genotipin sosyalleşmeyle olan ilişkisini incelemiştir. İlk genotip yapısına sahip olan çocuk, yetersiz ebeveynleri olsa bile başarılı bir sosyalleşme geliştirir. İkinci genotip yapısı ise, ortalama ve yaygın bir genotiptir. Bu yapıya sahip olanlar ortalama iyilikte bir sosyalleşme gerçekleştirir. Üçüncü genotip yapısına sahip olanler ise zor sosyalleşebilen bir yapıya sahiptir. Üçüncü genotip yapısına sahip olan bireyler kolaylıkla antisosyal ve agresif davranış geliştirirler.
Önlemek için bazı yöntemler;
Eysenck’e ve Gudjonsson’a göre bazı bilişsel-davranışsal yöntemler vardır;
• Rasyonel kendi kendine analiz (Rational Self-analysis)
• Kendi kendini kontrol etme tekniği (self-control tekniği)
• Anlam ve sebep sonuç ilişkisi çıkarma (means-end reasoning)

Bazı tedavi çeşitleri;
Patterson’ın geliştirdiği tedavi yöntemi;
1. Aileyi gözlemleme
2. Aile eğitimine başlama
Davranışsal planlamayı ve sosyal öğrenmenin temel prensiplerini öğretmek
Ebeveynlere gözlemleme ve problem davranışları tespit etmede kilit noktaları öğretmek gibi bir süreç ister. Bu yöntemde, tutum bozukluğu olan birkaç çocuğun ailesi buluşur. Bu gibi süreçlerde aile eğitimine dâhildir.
Çoklu sistemik tedavi;
Tutum bozukluğu olan gençlerle çoklu bir aile, okul ve gencin bulunduğu toplumu içeren çoklu bir sistem içerisinde yapılan çalışma şeklidir. Bu çalışma bireysel çalışmada anlamlı bir biçimde etkilidir.
Kronikleşmiş tutum bozukluğu şeklinde tutum bozukluğunun ele alınması;
Kronikleşmiş tutum bozukluğu Eysenck’in kişilik anketiyle tanımlanabilir fakat tedavi için uzun süreli gözlem ve inceleme ister.
Antisosyal davranış kesin bir çözüme sahip değildir. Etkili bir tedavi için bilişsel, çevresel ve biyolojik faktörlerin üçü de iyi incelenmelidir. Biyolojik yönü olan mizaç daha fazla incelenme gerektirir.

Referans:
Center, D. & Kemp, D. (2003). Temperament and Personality as Potential Factors in the Development and Treatment of Conduct Disorder. Education and Treatment of Children. Vol.26

Makaleyi özetleyen: Sümeyye Yıldırım

Hiç yorum yok: