Lilypie Trying to Conceive Event tickers

13 Aralık 2010 Pazartesi

Makale Özeti: THE VALUE OF BEHAVIORAL RESEARCH ON ANIMALS

Bu makale, hayvan hakları savunucuları tarafından ortaya atılan hayvanlar üzerinde yapılan deneylerin hiçbir değeri yoktur iddiasına cevap niteliğinde yazılmıştır. APA tarafından yayınlanan makalelerin 93 % insanlar üzerinde yalnızca 7% si hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda yazılmıştır. Makalede bu küçük yüzdenin bile psikoloji bilimi için ne kadar yarar sağladığı ve sağlayacağı tartışılmıştır.
Deneysel çalışmalar, Ebbinghaus un deneyleriyle başlamıştır. Ebbinghaus anlamlı olmayan heceleri bir araya getirip, katılımcıların öğrenme ve hatırlamalarını ölçmüştür. Motive olmuş katılımcıların doğu cevaplarına ödül, yanlış cevaplarına ceza verilmiştir. Fakat insanların deney sırasında motive olmak haricinde etkilenebileceği başka değişkenlerde olduğu görülmüştür. Örneğin; listenin uzunluğu, hecelerin listedeki konumu, deneme aşamalarının sayısı gibi. Hayvanlarda ise insanlardaki gibi karmaşık davranışlar yoktur, içgüdüleri vardır. Bu yüzden hayvanlar üzerinde çalışmak, diğer değişkenlerin deney üzerinden etkisinin kalkmasını ve sadece motive olunmuş davranışlar üzerinde çalışmayı kolaylaştırdı. Thorndike hayvanlar üzerinde çalışarak, deneme yanılmayla yapılan davranışları öğrenmenin daha kolay olduğunu bulmuştur, aynı zamanlarda Pavlov köpeklerle çalışarak doğal tepkilerin koşullandırılabileceğini bulmuştur. Hayvanlar ile yapılan bu çalışmalar psikoloji biliminde öğrenme konusunda ana rol oynamıştır.
Mowrer idrarını tutamayan çocuklarla çalışmıştır. Mowrer küçük bir yastık tasarlamış ve idrarın geldiği ilk sırada zilin çalmasını sağlamıştır. Bu şekilde çocuklar uyanmış ve tuvalete gitmişlerdir ve çocukların büyük çoğunluğu idrarını tutmayı öğrenmiştir. Bu çalışma Pavlovun klasik koşullanma ilkeleriyle yapılmıştır. Bu araştırmada önceki diğer araştırmalar gibi hayvanlarla yapılan deneylerin faydasını göstermektedir.
Daha sonra pekiştirme, bastırma gibi öğrenme ilkelerine dayanarak terapi yöntemleri bulunmuştur. Davranışsal terapi fobi ve kompulsiyon davranışlarını tedavi etmiştir. Ayrıca başka nevrotik davranışlarda bu tedavi yöntemiyle tedavi edilmiştir. Anoreksiya nervoza hastalığı ölümle sonuçlanabiliyor ve bu hastalık da bu terapi yöntemiyle tedavi ediliyor. 9 aylık ve sürekli kusup kilo kaybeden bir bebeğe koşullanma terapisi uygulanıyor ve 13 gün


sonra ağırlığı 25 % artıyor, 5 ay sonra bebek tamamen yaşına uygun hale geliyor. Bu
tedavinin temelinde hayvanlarla yapılan çalışmalar sonrasında bulunan terapi yöntemi var buda tekrar hayvanlar üzerinde yapılan çalışmaların değersiz olmadığını gösteriyor.
Sherrington’un köpekler ve kediler üzerine yatığı araştırma strecth receptörleri ve diğer duyu organlarının; kaslar, kirişler ve eklemler üzerinde, denge, yürüme ve diğer motor aktivitelerinde önemini bulmuştur ve bu bilgiler nöro müsküler hastalar için rehabilitasyon tedavisinin temelini oluşturmuştur.
Klasik ve edimsel koşullanmayı temel alarak biofeedback(bio geri bildirim) geliştirilmiştir. Biofeedback, başağrısı, dışkı tutamama, düşük ve yüksek tansiyon rahatsızlıklarını davranışsal terapiyle birleşerek tedavi ediyor.
Örneğin; 3 yaşında trafik kazası geçiren bir çocuğa fiziksel ve mesleki terapi uygulanmıştır. İlk üç sene bu terapiler işe yaramış olsa da son üç senedir parmakları, kolları ve dirsekleri felçlidir. 9 yaşına gelmiş olan çocuğa 2 hafta boyunca 10 seans biofeedback uygulanıyor ve artık bir bardağı ağzına götürebilecek hale geliyor.
Sonuç olarak bu makale gösteriyor ki hayvan hakları savunucularının hayvanlarla yapılan araştırmalar değersizdir ve hiçbir önemi yoktur iddiası son derece yanlıştır.

Makaleyi İngilizceden tercüme eden ve özetleyen:Aslı KARAMUK

Miller, N. E. (1985). The value of behavioral research on animals. American Psychological Association. Vol. 40, No. 4, 423-440

Hiç yorum yok: